-
1 saman alevi
-
2 saman
saman Stroh n, Häcksel m oder n;saman alevi gibi fig wie ein Strohfeuer;saman altından su yürütmek alles klammheimlich machen;saman çöpü Strohhalm m;saman gibi fade, ohne Geschmack;saman nezlesi Heuschnupfen m;saman sapı Strohhalm m
См. также в других словарях:
saman alevi gibi — birden parlayıp arkasından hemen yatışan … Çağatay Osmanlı Sözlük
saman alevi — sf. Gelip geçici, basit, üstünkörü Tabii çerden çöpten, saman alevi tutkunlukları hesaba katmıyorum. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller saman alevi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
saman — is. Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları Birleşik Sözler saman alevi saman kâğıdı samankapan saman nezlesi saman rengi saman sarısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
alev — is. 1) Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule 2) Sıcaklık İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. H. R. Gürpınar 3) Kıvılcım 4) Aşk ateşi 5) Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak … Çağatay Osmanlı Sözlük